Ekonomi dünyası hareketli günler geçiriyor. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) yaklaşan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ile birlikte faizi 250 baz puan düşürerek yüzde 42,5 seviyesine çekmeyi planlıyor. Bu durum, Türkiye ekonomisinde daha geniş etkilere yol açabilecek bir karar olarak görülüyor. Ülkede genel ekonomik göstergelerin yanı sıra borsa ve döviz piyasalarında da hareketliliğin artması bekleniyor. Önümüzdeki günlerde açıklanacak olan enflasyon verileri ve diğer ekonomik göstergeler, piyasalardaki grubu etkileyen dinamiklerin belirleyici unsurları haline gelecek.
AA Finans tarafından gerçekleştirilen anket, TCMB'nin 6 Mart Perşembe günü yapacağı PPK toplantısı öncesinde, 20 ekonomistin katılımıyla sonuçlandı. Anket sonuçları, katılan ekonomistlerin tamamının politika faizinin 250 baz puan indirilerek yüzde 42,5 seviyesine düşeceğini öngördüğünü ortaya koydu. Bu, ekonomik büyüme ve enflasyon üzerinde etkili olabilecek bir karar. Önceki PPK toplantısında, Aralık ayında faizin 250 baz puan düşürülmesiyle 45 seviyelerine gelmişti. Ekonomistlerin yıl sonu politika faizi beklentilerinin medyanı ise yüzde 30 seviyesinde konumlandı.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 3 Mart Pazartesi günü açıklanacak olan şubat ayı enflasyon verileri de merakla bekleniyor. AA Finans'ın yaptığı bir başka anket, şubat ayı enflasyon beklentilerinin ortalamasının yüzde 2,97 olduğunu gösteriyor. Ekonomistlerin beklentileri, yüzde 2,30 ile yüzde 3,40 aralığında değişiyor. Eğer bu tahminler doğru çıkarsa, yıllık enflasyonun yüzde 42,12 seviyesinden yüzde 40'a inmesi bekleniyor. Ancak, bu tür tahminlerin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği konusunda piyasalarda belirsizlik devam ediyor.
Geçtiğimiz hafta yurt içinde gözlemlenen borsa yükselişi, Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksinin haftayı yüzde 0,59 değer kazanarak 9.658,72 puandan kapatmasıyla sonuçlandı. Yatırımcılar, yeni haftada TCMB'nin açıklayacağı faiz kararı ve enflasyon verilerine odaklanmış durumda. Dolar/TL ise haftayı önceki kapanışın yüzde 0,15 üzerinde 36,5000'den kapattı. Bu durum, piyasalarda yükseliş eğiliminin devam edeceğini gösteriyor.
2023 yılı itibarıyla, Türkiye ekonomisinin geçen yıl yüzde 3,2 büyüdüğü ve 2024'ün son çeyreğinde de yüzde 3 büyüme bekleniyor. Bu bağlamda, kişi başına Gayri Safi Yurt içi Hasıla (GSYH) değeri, 2024 yılında cari fiyatlarla 507 bin 615 lira (15.463 dolar) olarak tahmin ediliyor. Üretim yöntemine göre cari fiyatlarla GSYH'nın 2024 yılında bir önceki yıla göre yüzde 63,5 artarak 43 trilyon 410 milyar 514 milyon lira seviyesine ulaşması öngörülüyor.
Tüm bu gelişmeler, Türkiye'nin ekonomik dinamiklerini ve enflasyon, işsizlik gibi temel göstergelerini etkileme potansiyeline sahip. Ekonomistler, içinde bulunduğumuz dönemde TCMB'nin alacağı kararlara dikkat çekiyor. Piyasalarda istikrarın sağlanması, enflasyonla mücadelede bu kararların ne denli etkili olacağı ile doğrudan ilişkili. Bu çerçevede, önümüzdeki günlerde açıklanacak olan diğer veriler, yatırımcıların ve ekonomistlerin dikkatle izlemesi gereken önemli göstergeler arasına girecek.
Yurt içinde gelecek hafta açıklanacak olan diğer veriler ise şöyle: pazartesi günü enflasyon, yurt içi ÜFE, imalat sektörü PMI, bankacılık sektörü net karı; salı günü reel efektif döviz kuru; perşembe günü TCMB'nin faiz kararı; cuma günü piyasa katılımcıları anketi, hazine nakit dengesi verileri. Ekonomik verilerin mevcut durumu net bir şekilde ortaya koyması ve piyasalardaki belirsizlikleri gidermesi bekleniyor. Bu nedenle, tüm gözler bu verilerin açıklanacağı günlerde olacak.
Sonuç olarak, TCMB'nin alacağı faiz kararı ve açıklanacak enflasyon verileri, Türkiye ekonomisinin gidişatını belirlemede önemli bir rol oynayacak. Piyasalardaki hareketlilik artarken, yatırımcıların ve ekonomistlerin, ortaya çıkabilecek senaryoları dikkate alması büyük önem taşıyor. Ekonomi gündeminde yaşanan değişimlerin ve açıklanmaya başlayan verilerin etkileri, önümüzdeki günlerde daha net bir şekilde görülebilecek.