Hayat, birçok kişinin görünmeyen yaralarına merhem olurken, bazen bir kişinin amansız bir mücadeleye verdiği yanıtla da şekillenir. Yıldırım Mahallesi’nde yaşayan 65 yaşındaki Hasan Amca, 17 yıldır her sabah erkenden çıktığı caddelerde, sokaklarda ve parklarda ekmek kırıntılarını topluyor. Bu etkinliğinin ardında basit bir ihtiyaç yok, tam tersine, derin bir anlam ve insani bir amaç yatıyor. “Bu işi Allah rızası için yapıyorum,” diyor Hasan Amca, gözleri pırıltıyla dolu bir şekilde.
Hasan Amca'nın günlük yolculuğu, ekmek kırıntılarını toplamakla başlasa da, aslında bu işlem çok daha fazlasını ifade ediyor. Her gün sokaklarda geçirdiği zaman dilimi, yalnızca fiziksel bir aktiviteden ibaret değil; aynı zamanda insanlarla olan bağlarının güçlendiği, tanıştığı hayvanlarla, sokak kedileriyle ve köpekleriyle özel bir iletişim kurduğu bir süreç. Yıldırım Mahallesi’nde çöp kutularının çevresinde, parkların kenarlarında topladığı kırıntılar, insanların önceki gün yedikleri yemeklerin artıkları. Ancak Hasan Amca, bunu sadece bir temizlik harekete olarak görmüyor. Onun için bu eylem çok daha derin bir anlam taşıyor.
Peki, Hasan Amca bu işe nasıl başladı? Yıllar önce yaşadığı bir olay onu bu yola yönlendirmiş. Geçimini zor şartlar altında sağlayan bir ailede büyüyen Hasan Amca, genç yaşlarda ekmeğin, hayatın ne kadar değerli olduğunu anladı. “Bir ekmek parası benim için her zaman çok önemliydi,” diyor ve yaşadığı zorlukları anlatıyor. Ancak zamanla, sadece kendisi için değil, diğer canlılar için de ekmek kırıntılarının anlam kazandığını fark etti. Ve o günden sonra sokakları, parklarda insanların bıraktığı kırıntıları toplamak onun yaşam biçimi haline geldi.
Düzenli olarak gittiği yerlere bırakılan ekmek kırıntıları, birçok sokak hayvanının temel gıda kaynağı haline geldi. “Sokaktaki hayvanlar benim dostlarım,” diyor Hasan Amca. Her sabah beline astığı çuvalın içinde topladığı her koku, her kıvılcım, onun için yalnızca bir nesne değil, hayat verme çabasının bir simgesi haline geliyor. “Onların doymasını, mutluluğunu görmek benim için en büyük ödül,” diyor. Ekmek kırıntıları toplarken gördüğü hayvanlarının sevinci, onun ruhunu besliyor. Bu durum onun için sadece bir iyilik değil, aynı zamanda ruhsal bir tatmin sağlıyor.
Hasan Amca, 17 yıl boyunca edindiği deneyimlerle, birçok insanın dikkatini çekmeyi başardı. Onun bu özverili çabası, zamanla çevresindeki toplulukta farkındalık yarattı. Yerel halk, onun çalışkanlığını, sevgi dolu kalbini takdir etmeye başladı ve sohbetlerinde, onun bu eylemini desteklemek konusunda teşvik edici oldular. Şehrin çeşitli yerlerinde köpekler ve kediler için yem bırakmaya başlayan diğer hayvanseverler de Hasan Amca’yı örnek aldı ve bu değerli bağın güçlenmesine katkıda bulundu.
Bir gün yanına gelen bir çocuk, “Amca neden bunu yapıyorsun?” diye sordu. Hasan Amca, “İyilik yapmak için, çünkü herkesin sevgiyi, sevgiyi paylaşmayı öğrenmesi gerekiyor,” diyerek yanıtladı. Bu cevap hem çocuğun hem de diğer yürüyüşçülerin gözlerinde derin bir etki bıraktı. Alışveriş arabasıyla ekmek toplayan bir yaşlı adama duyulan saygı ve hayranlık, sokaklarındaki insanları birleştiren bir etken haline geldi.
Hasan Amca'nın bu hikayesi, sevgi ve fedakarlığın caddelerde yankılanan sesi. “Dünyayı değiştiremeyiz ama bir avuç ekmek kırıntısıyla bile çoğu zaman bir hayat kurtarabiliriz,” diyor. Onun bu deyimi, birçok insan için bir ilham kaynağı oldu. Ekmek kırıntısının ardında yatan öyküyü dinlemek için yola çıkanlar, Hasan Amca ile tanışmanın ve onun yürekliliğinin tadını çıkarıyorlar. Her sabah yüzleştiği zorluklar, bir gün daha mücadele etme ve insanlara ve hayvanlara yardım etme arzusunu pekiştiriyor. İyilik, her yere yayılan en güzel duygudur ve Hasan Amca bunu her gün kanıtlıyor.
Onun hikayesi, 17 yıl boyunca biriken deneyimlerin bir toplamı; insanların dikkatini çekmek ve sahip oldukları şeyler için şükretmek konusundaki cesaretin. Sokaklarda ekmek kırıntıları toplayan bu adam, aslında kalbini bu işin içine katarak insanlığa ve doğaya olan sevgisini yansıtıyor. Her bir kırıntı, yalnızca bir lokma ekmek değil, aynı zamanda bir bağ, bir sevgi, bir insanlık sınavı. Hasan Amca'nın hayatı bize, küçük şeylerin bile büyük değişimlere yol açabileceğini hatırlatıyor.